BDO İçin yazmaya başladığım romanımın ilk halleri arkadaşlar.
Kara Çöl Senin Karderin. Adlı romanımı ilerletmek ve bunu bir kitap haline getirmeyi düşünüyorum. Tabi romanım bittiğinde Black Desert yapımcılarımızdan izin almakta gerekiyor. Bakalım hayırlısı. Bu ilk halleri paylaşmamın sebebi sizlerden destek istemek. Saygılarımla.
Birgün evime giderken yolda biriyle tanıştım. Biraz yaşlıca. Konuşma tarzı bilgili
biri olduğunu yansıtıyordu ve sebebini bilmesemde ona güveniyordum.
Kim olduğunu nereden geldiğini sorsamda istediğim cevapları alamıyordum. Anlaşılamaz
konuşması hoşuma gitsede anlattıkları bana bir flim gibi geliyordu.
Nereli olduğunu sorduğumda. Kara Çöl diyordu.
Oysa benim yaşadığım dünyada böyle bir yer yoktu yada ben bilmiyordum.
ve devam etti.
Bizim oralar eskisi gibi huzurlu değil. Sonsuz bir savaş başladı. Barış içerisinde
yaşayan ırklar lanetlendi ve amansız acımasız savaşa başladılar. Geldiğim yerde
yaşayabilen sıradan halk kalmadı Kara Çöl'de yaşamak için öldürmen gerekiyor. Tek
umudumuz bizi kurtaracak yenilmeyecek güce sahip bir savaşçı.
Bir çoğu denedi ama başarılı olamadı gittikleri yerden dönemediler ve asla
dönemeyecekler.
Tanımadığım bu kişi bana anlattıkları karşısında büyülensemde aptalca geliyordu. Eğer
yaşadığımız dünyada böyle birşey olsaydı mutlaka bunu bilirdik.
Ayağa kalktı elini uzattı.
Elinde bir kağıt parçası vardı elimi sıkarken onu bana verdi. ve şunları söyledi.
Huzurlu evinde yatağına yatarken bunu oku uyuduğunda çok uzaklara gideceksin dedi ve
gitti. Kimdi bu adam.
Kağıt parçasına baktığımda anlaşılamayan bir yazı gördüm hatta daha önce böyle
harfler hiç görmemiştim.
Eve gittim yatağa yattım tam uyumaya yakınken kağıt aklıma geldi. Cebimden çıkardım
ve okumaya çalıştım ilk baktığımda anlamadığım harfleri azda olsa okumaya
başlamıştım. Şaşkınlık ve korku içirisindeydim.
Kağıtta yazanları azda olsa okuyabilsemde anlamıyordum. Gözlerimi kapatım uyumam
gerektiğini düşündüm. biraz zaman sonra gözlerimi açtığımda farklı bir yerdeydim.
Daha önce hiç olmadığım bir yer.
Ayağa kalktım başım çok dönüyordu adım atmakta zorlanıyordum. Biraz ilerlemeye
çalıştım. Sağa sola baktım bir köydeydim ama bilmediğim bir yerdeydim. Daha önce
böyle bir yer görmemiştim. Herşey eski zamanlardan kalma gibiydi.
Her yerde büyükçe böcekler vardı. Daha önce bukadar büyük böcek görmemiştim.
Nedense hiç korku yoktu içinde sanki yanımda bana cesaret veren biri varmış gibi
hissediyordum.
Kendime gelmiştim yanımda kılıç sırtımda kalkan vardı. Aman ALLAH'ım neler oluyor.
Bir iki adım attıktan sonra yerden bir duman yükselmeye başladı siyah bir duman. İki
kızmızı gözü vardı. Bana birşeyler söylemeye çalışıyordu.
Kullandığı sözcükler kağıtta yazan harflere çok benziyordu. Bana yol tarif etmeye
çalışıyordu sanki. Tarif ettiği yola doğru ilerlemeye başladım. ileride birileri
vardı yanlarına gittim. Onlarda aynı siyah duman gibi konuşuyorlardı. Elleriyle bana
gitmem gereken yeri gösterdiler. İlerledim. Kuklalara kılıçla okla ve ışık çıkaran
sopayla vuranlar vardı. Muhteşem hareketler yapıyorlardı. Ben onları izlerken biri
bana seslendi. Adımı biliyordu sonunda anlayabildiğim biri hemen ona doğru gitmeye
başladım. Fakat o ne benim tanıştığım adamdı bu. Geleceğini biliyorudum dedi.
Ve kılıcımı kalkanımı alarak kuklalara vurmamı onlarla savaşmamı istedi.
Bu imkansız ben dövüşmesini bile bilmiyorum dedim. Adam sen onları eline al neye
sahip olduğunu göreceksin dedi.
Kuklaların yanına gittim. Şaşkınlıklar içindeydim çünkü ömrümde elime dahi almadığım
kılıç ve kalkanı kendi parçammış gibi hissediyordum. Kuklalara vurmaya başladım.
İnanılır gibi değildi ben bu hareketleri nasıl yapabiliyordum. Adam durmamı ve yanına
gitmemi istedi.
Bana üzerinde Black Desert yazan bir kolye verdi. Ona bu nedir dedim. Oda Bu sesin
kaderin dedi.
Bir anda uyandım yatağımdan. Terler içerisinde kalmıştım. Yaşadıklarımın rüya
olduğunu fark ettim. Duş alarak kendime geleceğimi düşündüm yataktan kalktım
tesadüfen aynaya bakarken boynumda kolyeyi gördüm. Adamın ilk tanıştığımızda bana
verdiği kağıda baktım. Üzerindeki yazıyı artık anlayabiliyor hatta ana dilim gibi
okuyabiliyordum.
Bize huzuru getirecek olan sensin. Kendi dünyandan
vedalaş.Yaşayacağın ve öleceğin yer burasıdır. Zamanı geldiğinde sonsuza kadar
bizimle olacaksın. Kara Çöl Senin Kaderin...
[RoA]Altınovalı/Turkbeyi