Arkadaşlar merhabalar;
Bu oyunu şans eseri bir websitesinde gördüm. Sonrasında youtube vasıtası ile birkaç video izledim. Oyunun görsellerinin ve oyunun dünyasının gerçekten çok büyük ve eğlenceli olduğunu fark ettim.
Oyuna girdiğimde gerçekten çok heyecanlıydım. Karakterimi oluşturup oyuna girdiğimde köprünün başında oyun hayatıma başladım. Ufak bi şaşkınlığın ardından hemen kendimi toparladım ve etrafımda bir sürü benim gibi yeni başlamış oyuncular olduğunu fark ettim. Bu gerçekten güzel bir duyguydu çünkü rekabet edebileceğim bir sürü kişi vardı.
Karakterimin çaylaklığı her yerinden belliydi fakat ben buna aldırış etmedim ve az ilerdeki köpekleri keserek macerama başladım. Vurduğum her darbede güçsüz düşen köpekler ve onların acı içinde inlemeleri kulağımda çınlıyordu. Bunun yanında oyunun müziği ise beni benden alıyordu, yaratık kesmek için daha fazla şevkle doluyordum.
Güçlendikçe kestiğim köpeklerin artık bana yetmeyeceğini anladım, yoluma devam ederek daha güçlü yaratıklar bulmak için etrafı dolaştım. Sonunda aradığımı bulmuştum. Evet, artık karşımda daha güçlü olan kurtlar ve domuzlar yer alıyordu. Bunları keserken zorlandığımı hissettim fakat yılmadım çünkü başından beri maceracı ruhumun bana verdiği güçle amansız bir mücadele vermeye devam ediyordum.
Yeteri kadar güçlendiğimi düşündüğüm sırada oyunun haritasında gezerken birden havadan bir şey yere hızlıca çakıldı. Gerçekten irkilmiştim. Etrafa dağılan toz bulutu kaybolduğunda bunun bir "Metin Taşı" olduğunu fark ettim. Daha önce izlediğim videolardan bunu ne olduğu aklıma geldiğinde işte bu sefer maceramın ilk gerçek testi ile başbaşa kaldığımı anladım. Kendimi ruhen ve bedenen hazırladığımı düşünüyordum bunun için. Metin taşına vurdukça çıkan o __metalik ses beni benden alıyordu. Bir süre sonra taşın yanında beliren hafif kırmızı dumanın içinden yaratıklar çıkmaya başladı. Daha önce kesmediğim türden yaratıklardı ama bu benim vazgeçmeme sebep olamazdı. Şu an pes edemezdim. Bu oyuna ilk adımımı attığımda burada olmamın bir sebebi olduğunu biliyordum. Bu yüzden kaybedecek hiç vaktim yoktu. Taşa vurduğum her saniye gitgide zorlaştığı gözle görülür bir biçimde artıyordu. Her defasında daha fazla yaratık geliyordu, taşı kesmemem için elinden geleni yapıyordu oyun. Sonunda amacıma ulaştım ve Metin taşını yok etmeyi başardım, etrafa saçılan paralar ve düşen eşyalar göz kamaştırıcıydı. Yerdekileri topladım ve envanterimi açtığımda şok olmuştum. Çünkü ilk "Beceri Kitabı"mı düşürmüştüm.Adı ise "Hava Kılıcı BK" idi.
Son olarak söylemek istediğim şeyler ise, oyunu dünyası gerçekten çok güzel. Yaratıklarla verdiğimiz amansız mücadeleler ve diğer oyuncularla da girdiğimiz rakebet oyun ilerledikçe artıyor. Gerçekten oyundan zevk alabilirsiniz. Gerek şehirleşme yapısı olsun gerek oyun içindeki NPC'lerin tutumları olsun oyun gerçekten size bir çok şeyi sunuyor. Kesinlikle denenmesi gereken bir oyundur. Oyunu oynadığımız süre çok kısıtılıydı ama biliyorum ki tam manası ile açıldığında bize sonsuz macera ve deneyim imkanı sunacak. Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hepinize iyi akşamlar. :)