“Yitik Krallığın Prensesi, canavarın gücünü arzuluyor”

Bir kadın kollarında yeni doğmuş bir bebekle, ıssız ada Haemo’ya geldi.

Adanın ormanında canavarlar yaşıyordu.

Adaya yaralı olarak gelen kadın, ormanda can verdi. Bir canavar, kollarındaki yeni doğmuş bebeği büyüttü.

Canavar için bebek; zararsız, meraklı ve daha önce hiç görülmemiş gizemli bir yaratıktı.

Kısa sürede canavar, bu bebeğe karşı sevgi beslemeye başladı ve onu kendi yavrusuymuş gibi büyüttü.

Bebek bir süre sonra, güzel bir genç kıza dönüştü ve Usta Hwisa, Haemo adasına efsanevi canavarı Kara Kurt ile geri döndü. Hwisa, efsanevi canavarını emanet edebileceği birisini bulmak için çıktığı uzun yolculuktan başarısızlıkla geri dönmüştü.

Kız, bir canavardan farksızdı. Kızın bu haline şaşıran Hwisa, onu yetiştirmeye karar verdi.

Kız, yaşıtlarının kolayca korkacağı delici bakışlı Kara Kurt ile, yetişme tarzından dolayı, kısa sürede bağ kurdu.

Ustanın öğrettiklerini etkileyici bir hızda öğrendi.



Büyüdükçe, geçmişini merak etmeye başladı.

Ancak bu konuda bilgi edinemedi. Elinde yalnızca bir ipucu vardı. Onu bebekken, adaya kollarında getiren kadın.

Daha fazla bilgi edinmek için ustasından gizli bir şekilde insan dünyasına gitti..

Yıllar uğraştı ve sonunda kimliğini öğrenebildi.

Ancak öğrendiği şeylerden pek de memnun kalmadı. Yıllarca sürmüş olan bir savaşla, karmaşık bir bağlantısı olduğunu öğrendi. Yitik krallıkta bir devrim gerçekleşmiş ve kraliyet ailesi yok edilmişti.

Katliamın ortasında, Kraliçe’nin hizmetçilerinden biri, kollarında yeni doğmuş bir bebekle kaçmayı başardı.

Kadın, takipçilerinden kurtuldu ve canavarların yaşadığı ıssız ada Haemo’ya kaçtı.



Geçmişi hakkındaki gerçekleri öğrenince, Haemo adasına geri döndü ama yanlış bir şey vardı.

Adaya girdiği anda, o korkunç kan kokusunu duydu.

Geçmişini öğrenmeye gidince eski krallığı yok edenler durumdan haberdar olmuş ve onu öldürmeye gelmişlerdi.

Hwisa için yas tutarken, burada daha fazla kalamayacağını fark etti.

Böylece gitmeye karar verdi ve adadan ayrılmadan önce kıymetli Gökyüzü Bo Asası’nı, Hwisa’nın mezarına astı.

Dağ geçidinde aniden gözüken bir gölge yüzünden irkildi.

Bu, annesinin ölümü üzerine yalnız kalan genç bir Kara Kurt canavarıydı. Genç canavar oldukça güçsüzdü ama kız, batıya olan yolculuğunda iyi bir yol arkadaşı olacağını biliyordu.

Batıya giden yol zorluydu. Yolculuğu sırasında ailesini ve ustasını öldüren kara enerjiyle karşılaştı.



Karışık geçmişine kaos ve trajedi getiren şey, bu kara enerjiydi.

Ölümle bir çok defa yüz yüze geldikten sonra ustası Hwisa’nın, çocukken söylediği şeyleri hatırladı.

“Gerçek Kara Kurt ustası, tarıları bile şaşırtacak derecede güçlü olacak.”